23 Aralık 2011 Cuma

BAHAR

Şimdi bir kez daha mavi gökyüzü,
Olabildiğine mavi denizler;
Kaybolmuş gibi her sözü;
Silinmiş bütün izler…

Bahar mıydı yoksa sen miydin gelen?
Özlenen, peki ya gözlenen…
Kulaklarımda çınlayan ilk hecen,
Peki neydi ruhum, ardına gizlenen?

Ömer Dündar KAN - 23.12.2011

19 Aralık 2011 Pazartesi

AYIP

Dalmışım uzaklara, gözlerim kayıp,
Yaptığın kanımca bana en büyük ayıp,
Gitmek mi, yoksa kalmak mı silah dayayıp?
Tüm yaptıklarını yüzüne bir bir sayıp!

Bedbaht haldeyim, bertaraf olmuş,
Açtığın tüm çiçekler şimdi hep solmuş,
Benliğin gün be gün zihnimde kaybolmuş,
Sevgin o gün gelince hepten yok olmuş!

Ömer Dündar KAN

AHMAKLIK

Yine geçmek bilmeyen günler,
Sessizlik, yorgunluk,
Yine kasvet, yine baygınlık,
Bitmek bilmeyen ömrüm,
Yine anlamsız, yine pek uzun...

Karartılar, sisler ve karanlık,
Soğuk, savaş ve cesetler,
Gözümde bundan ibaret hayat,
Sevimsiz geliyor tüm gülücüklere inat,
Ve her geçen gün biraz daha bayat...

Sorular, karmaşa ve muğlaklık,
Tutunmak her geçen gün ahmaklık,
Mesele ne ki?
Sana yakınlık ya da uzaklık?
Varlığın beni benden alan, şapşallık...

Ömer Dündar KAN

24 Kasım 2011 Perşembe

GEÇMİŞ

Geçmiş,  
Sadece geçmişte bırakılması gereken
En büyük gerçekmiş…

Ömer Dündar KAN - 24.11.2011

29 Ekim 2011 Cumartesi

YENİLMEK

Bir kez daha yenilmek,
Hem geçmişe hem zamana,
Hem de tüm yaşananlara…
Yitirmek tüm inancını,
Hem hayata,
Hem sana hem de tüm olacaklara…
Kaçıvermek sessizce,
Hem ellerinden hem gözlerinden,
Hem de tüm bilinenlerden…
Susuvermek aniden,
Hem doğrulara hem de tüm yalanlara,
Hem de tüm kalanlara…
Bir kez daha soğumak,
Hem senden hem benden,
Hem de bütün herkesten…

Ömer Dündar KAN - 29.10.2011

27 Ekim 2011 Perşembe

ARTIK

Ne küllenmiş külleriz artık,
Ne de söylenmiş sözler,
Ne derlenmiş gülleriz artık,
Ne de büyülenmiş gözler...
Ömer Dündar KAN - 28.10.2011

19 Ekim 2011 Çarşamba

ŞEHİTİME - II

Sen yükselirken arşa kanınla,
Bizde gözler yaşlı,
Sen yükselirken arşa açık alnınla,
Bizde yürekler yaslı…
Sen yükselirken arşa havlinle, canınla,
Bizler sus pusuz; budur işin aslı.

Ömer Dündar KAN - 19.10.2011

14 Ekim 2011 Cuma

AĞABEY

Sana atfettim bugünü, tüm gözyaşlarımı,
Bu dizeleri, sana atfettim,
Söylediğim her sözdeki, tüm duaları,
Her şeyiyle sana atfettim.

Sanma yalnızsın, sanma biz yokuz,
Aldanma sakın;
Dünyanın onsuz dönmeyeceğini düşünme,
Ben varlığımı, ben her şeyimi,
Sana atfettim,

Bırak gidenler gitsin,
Bırak bitenler bitsin, boşver,
Kaybeden elbet onlar;
Geçince aradan nice zamanlar,
Bunu elbet onlar da anlar.

Dik dur ağabey, yıkılma,
Sabret,
Zor olsa da metanet;
Esen deli rüzgarlar savurmasın seni,
İnan hayat daha yeni başlıyor, yeni…

Ömer Dündar KAN - 14.10.2011

ŞİMDİ ASIL SEN

Nefes almak için gelmiştim sana,
Gülüp eğlenmek, dertleri paylaşmaktı gayem,
Dermanı sende görmüştüm, bir tek sendin çarem,
Ama gel gör ki;
Şimdi asıl sen, nefessiz bıraktın beni,

Gözlerimi gözlerinden almamaya gelmiştim sana,
Hem kalbini hem ruhunu dilenmeye gelmiştim,
Sevgini vermek belki zordu,
Ama gel gör ki;
Şimdi asıl sen, ruhsuz, kalpsiz bıraktın beni…

Benliğimi adamaya gelmiştim sana,
Seni delicesine sevmeye gelmiştim,
Solmamıştım ben hiç, yılmamıştım;
Ama gel gör ki;
Şimdi asıl sen, yaşarken öldürdün beni…

Ömer Dündar KAN - 14.10.2011

12 Ekim 2011 Çarşamba

HAYAT!

İçinden çıkılmaz bir hal alınca hayat,
Çekil köşene evlat!
Kapa gözlerini,
Kendi güneşin sen ol,
Unut sözlerini,
Yalanmış de,
Uzaklaş;
Bir an evvel kaybol!
Ne zamanki yüzünde bir tebessüm,
İşte o zaman yaklaş;
Ama unutma,
Gün güne benzer,
An ana,
Bura gibidir her yer,
Bunu bilip anlayana!
İçinden çıkılmaz bir hal alınca hayat,
Çekil köşene evlat!
Kapa kulaklarını,
Sağırlaş,
Ne söylenenleri duy,
Ne bir şey söyle,
Kal yerinde öyle,
Ağırlaş!
Ruhunu dinle sadece,
Kendini dinle,
Kendi izninle,
Kendine söyle sadece!
İçinden çıkılmaz bir hal alınca hayat,
Çekil köşene evlat!
Alma nefes,
Ta ki hayatın kıymetini anlayana dek,
Kal öylece tek,
Ta ki sevgi nedir kavrayana dek.
Çekil köşene evlat,
İçinden çıkılmaz bir hal alınca hayat!

Ömer Dündar KAN - 12.10.2011

11 Ekim 2011 Salı

BEKLERDİM YA

Hep doğacak güneşimiz der,
Güneşin doğmasını beklerdim ya,
Şimdi ay bile gizlenir olmuş bulutların arkasına…
Esirgemiş benden yüzünü, ışığını, nurunu,
Şimdi biçare halim bilmem okşar mı gururunu?

Ömer Dündar KAN - 11.10.2011

30 Eylül 2011 Cuma

ZEMHERİ

Bu şehir şimdi daha boş,
Şimdi daha boğucu,
Hayatım şimdi daha loş,
Sensizlik çok yorucu…

Kayboluveriyorum her an,
Sende buluyorum kendimi,
Yanımdan gittiğin zaman,
Aşamıyorum artık bendimi…

Yokluğun sanki cehennem,
Soğuğunla yakan zemheri,
Uzaksın şimdi bir tanem,
Yabancı şehrin her yeri…

Ömer Dündar KAN - 30.09.2011

NE YERİ NE DE ZAMANIYDI

Ne yeri ne de zamanıydı,
Varlığına ihtiyaç duyarken,
Tam da yokluğuna ağlarken,
Ne yeri ne de zamanıydı…
Gün ağarırken,
Kaç şafağa merhaba dedik,
Kaç sabaha gözlerinde uyandım,
Güneş gibi doğan,
Ancak hiç batmayacak sandığım,
Kaç hayata uyandım sende…
İstediğin bir şiirdi,
Yazıyorum işte,
Ne yeri ne de zamanı,
Biliyorum,
Geç kalınmıştı belki de,
Ne de olsa gidecektik ebede,
Buydu düşüncem,
Buydu hayalim,
Kalmadı inan ne bir mecalim,
Ne de takatim…
Yarına bakan umudumdun,
Sonumdun, beni başlangıca götüren,
Gecemi aydınlatan ışığımdın,
Önümü gösteren,
Kaybolmuşluğuma rehberdin,
Yönümü gösteren…
Ki artık yoksun,
Sonsuzum,
Ki artık yoksun,
Ben körüm,
Ki artık yoksun,
Sersefil,
Amadeyim emrine rüzgarın,
Ki artık yoksun,
Ben hiçim, kimsesiz…

Ömer Dündar KAN - 26.09.2011

SENSİZLİĞİN DE...

Gözlerim dalarken ufka sensizliğinde,
Yalnızlığını yaşıyorum, hayatın da sensizliğin de…

Seni söylerken güneş her sabah doğduğunda,
Yalnızlığını yaşıyorum, her an senin yokluğunda…

Her güzel sözü sana atfederken her nefesimde,
Yalnızlığını yaşıyorum, nefesimin her zerresinde…

Ömer Dündar KAN - 26.09.2011

17 Ağustos 2011 Çarşamba

SERSERİ

Yine serseriyim yollarda,
Yürüyorum ardıma bakmadan,
Önüme çıkan ne engel varsa,
İlerliyorum umursamadan.

Yine serseriyim yollarda,
Ne gecedir yarenim,
Ne de ay;
Tek benim…

Yine serseriyim yollarda,
Kovalıyorum yalnızlığı,
Bilirler beni bu diyarda,
Bırakmam kimseye arsızlığı.

Yine serseriyim bu yollarda,
Yine sersefil,
Yetmez mi dramın,
Bre embesil?

Yine serseriyim yollarda,
Meydan okurcasına zamana,
Yine akrebim, yelkovanı kovalayan,
Boş yere kendini oyalayan.

Yine serseriyim yollarda,
Yine serseri…

Ömer Dündar KAN - 17.08.2011

14 Ağustos 2011 Pazar

KARASIZLIK

Gölgesinde yaşlanmışız kararsızlığın,
Fark etmemişiz geçen zamanı,
Sonuna geldiğimiz ömrümüzün,
Son kararsızlığındayız artık,
Ölsek mi, ölmesek mi?

Ömer Dündar KAN - 15.08.2011

3 Ağustos 2011 Çarşamba

MEĞER

Bil; serseri yağmurlar bile durduramaz,
Ne o serseri yağmur, ne de rüzgar,
Ne batan güneştir; şahit sevgime,
Ne de yükselen ay,
Bir ufuk çizgisi kadar ince,
Bir matem kadar boğuk,
Bir hüsran kadar yazıktır,
Bundan sonrası dile kolay,
Ne açan çiçektir; şahit gönlüme,
Ne solan bir yaprak,
Ne uzayan yollar,
Ne de bitmek bilmeyen sevdalar.
Hem nevbaharsın,
Hem sonbahar,
Hem her soluğumsun,
Hem de kanım, nefesimsin tekrar.
Doğrusu çözülmez denklemimsin,
Bir bilinmeyensin,
Bir bilinen,
Her bilinende şüphesin,
Meğer denilen…

Ömer Dündar KAN - 03.08.2011

28 Temmuz 2011 Perşembe

DÜŞÜNCELER

Düşünceler kemirirken beynimi,
Sensizlik kurcalarken zihnimi,
Farkına varıyorum,
Varlığın ayrı bir zulüm,
Yokluğun ayrı,
Sessizlik ayrı bir ölüm,
Sensizlik ayrı…
Düşünceler gelirken üzerime an be an,
Çığlıklar, karanlıklar, afakanlar,
Her biri ayrı birer isyan,
Sessizlik ayrı bir isyan,
Sensizlik ayrı…
Düşünceler kâbusudur gecelerin,
Soğuğunda karanlığın,
Düşünceler zemheridir,
Ezberidir adındaki tüm hecelerin,
Sessizliği harflerin, adındaki;
Ayrı bir haksızlık,
Sensizliği gönlümün, sendeki; ayrı…

Ömer Dündar KAN - 28.07.2011

15 Temmuz 2011 Cuma

ŞEHİTİME

Gözlerim açık değil diye,
Üzülme annem,
Miğferim delik diye,
Ağlama annem.

Ben senin nefesinde yaşıyorum,
Bunu bil annem,
Ben senin yüreğinde taşıyorum,
Bunu sez annem.

Albayrağın rengindeyim ben de artık,
Senin sütünle ay yıldızım annem,
Fatihalar dengindeyim ben de artık,
Duanı esirgeme annem.

Biz onüç yiğit idik,
Onüçümüz de evladın idik annem,
Sanma yanarak kül olduk,
Şehit olduk, mahşer atlısı olduk şimdi annem.

Biz onüç yiğit idik,
Son selamımız azraile oldu annem,
Biz kimseye eğilmedik,
Şimdi başımız daha dik annem.

Helal et hakkını, sevgini, şefkatini,
Selam et babama, bacıma, gardaşıma annem,
Ölmedik, bayrağı indirmedik, ezanı dindirmedik,
Ağlama, gururlan, şeref duy Şehitine annem.

Ömer Dündar KAN - 15.07.2011

4 Temmuz 2011 Pazartesi

SONUNCU

Oyun muyuz, oyuncu mu?
Son muyuz, yoksa sonuncu mu?
Kefen miyiz, mezar mı?
Brütüs müyüz, yoksa Sezar mı?

Ömer Dündar KAN - 04.07.2011

SİS

Gönlüm söyler, dilim susar,
Sisler ardına saklanmış, ruhum pusar…

Ömer Dündar KAN - 04.07.2011

21 Haziran 2011 Salı

SON DEMİSİN

Nihayet son demindeyim ömrümün,
Gözlerim kararmakta,
Tenim solmakta an be an,
Terim soğumakta,
Esen rüzgârdan sebep değil,
Genel ölümden sebep olsa gerek,
İçim buz tutmakta…
Etrafımın yoğun kalabalığı,
Renklerinin yoğun karanlığı,
Söyleyin tez yaysın bu salığı,
Ömrümün son demindeyim,
Son gecemin son matemindeyim…
Bir tebessüm var yüzümde,
Nedeni bilinmez,
Kalmadı tek bir fer gözümde,
Yasaktır sorulmaz,
Bıraktığım her izim de,
Saydammış, görülmez…
Son demindeyim ömrümün,
Son mateminde,
Ne nefesin nefesimde,
Ne ellerin tenimde,
Ne gül olmuşsun bana,
Ne sineme batan dikenim de…
İşte nihayet son demisin ömrümün,
İşte nihayet son nefesisin,
İşte nihayet karanlıksın bana,
İşte nihayet sen bana,
Sen bana,
Ölümsün…

Ömer Dündar KAN - 21.06.2011

9 Haziran 2011 Perşembe

YORGUNUZ

Yorgunuz be abi,
Senelerden beri,
Senelerden sebep hep yorgunuz,
Hem bedenen,
Hem manen yorgunuz,
Yanlışta direttik,
Rüzgara ters yürüdük ya,
Suya inat, dalgalara inat yüzdük ya,
Yorgunuz be abi…
Güneş doğdu biz göz kapadık güne,
Ay doğdu gözümüz açıldı yine,
Hayat mı tersti ben mi bilmem ama,
Aşikar ki,
Biz hayatla ters idik,
Bu tersliğin altında,
Yeterince ezildik…
Yorgunuz be abi,
Gittiği günden beri yorgunuz,
Gözlerine yenik düşüp,
Sözlerine aldandığım andan beri,
Dizlerinde uyuyup,
İzlerinde tavlandığımdan beri,
Alev saçlarından tutuştuğumdan beri,
Yorgunum be abi…
Nerede, neden,
Nasıl, ne zaman,
Kim, ne şekilde,
Hiçbirini sormadan,
Sorgusuzca, sualsizce,
İnandığım, güvendiğim günden beri,
Yorgunum be abi…

Ömer Dündar KAN - 09.06.2011

1 Haziran 2011 Çarşamba

SUSUYOR

Susuyor her şey,
İçimde konuşan isyana inat,
Her şey susuyor,
Karanlık susuyor,
Gece susuyor,
Yalnızlık susuyor,
Bendeki sen susuyor,
Sessizlik susuyor,
Karmaşalarda kaybolan yıllar susuyor,
Zihnimde bağrışan düşünceler,
Gölgemde kaybolan serseriler,
Gecenin perdesini yırtan ay susuyor,
Olayların tek tanığı zaman,
Olayların ev sahibi mekan susuyor,
Dilim susuyor,
Özüm susuyor,
Sendeki ben hepten susuyor,
Ozan susuyor,
Aşka gönlünü kaptırmış mecnun susuyor,
Aslını yitirmiş Kerem susuyor,
Gelecek hepten sessiz,
Geçmiş susuyor,
Siyaha ortak olmuş beyaz susuyor,
Doğru zaten susturulmuş,
Yalan susuyor,
Anlayacağın,
Dünya değil evren susuyor,
Her şey susuyor…

Ömer Dündar KAN - 01.06.2011

25 Mayıs 2011 Çarşamba

HANİ

Hani yitmeyecek yegâne şeydi sevgimiz,
Hani serseri dalgalar dahi durduramazdı,
Hani batan güneş değil, solan çiçek değil idik,
Hani sonbahara inat hep ilkbaharları yaşayacaktı sevgimiz,
Hani vazgeçilmezindim senin,
Hani yüreğinden atamadığındım,
Hani mürekkepi bitmeyen kalemindim,
Hani onulmaz yarandım,
Hani sonu görünen ama bitmek bilmeyen sokağındım,
Hani kolaydı hayat ben varken,
Hani dinmeyen sızındım,
Hani tezatın en güzeliydik,
Hani bir bütündük ikimiz,
Hani siyahla beyazdık yeri geldiğinde,
Hani griydik senle ben,
Hani serseri gecelerin tek kaybolmazıydık,
Hani beni unutamazdın,
Hani unutulmazdım,
Hani verdiğin sözler,
Hani tutamazdın bir başka eli,
Hani saramazdın kimseyi,
Hani görmezdi gözlerin benden başkasını,
Hani duymazdın başka sesi,
Hani beş duyundum senin,
Hani altıncı hissindim,
Hani delimdin sen benim,
Hani ikimiz de yanlıştık, ikimiz de doğru,
Hani sen bizdik, ben de biz,
Hani deliydik ikimiz,
Hani ben senin, sen benimdin sadece,
Hani çıkmaz sokağındım ben senin,
Hani tek şiirinin tek satırının tek kelimesinin tek hecesiydim adı aşk olan…

25.05.2011 - Ömer Dündar KAN

24 Mayıs 2011 Salı

ŞİMDİ ELLERİN

Şimdi ben desem ki o gözler benim,
Akan her damlası kan olup gider,
Şimdi ben desem ki o saçlar, tenin,
Dünyaya, bir ömre bedel,
Şimdi ben desem ki bir gülüşün,
Ezelden gelir, gider ebede,
Şimdi ben desem ki varlığın,
Nüfuz eder, gider mabede...

Ne o gözler benimdir,
Ne o saçlar, tenin,
Ne gülüşün banadır,
Ne de varlığın benim...

Bir yalanın pençesinde kıvranır dururum,
Kendime söylediğim,
Yalanlarım çevresinde yıpranır gururum,
Sözüme güvendiğim...

Nihayet son bulan ömrümün son nefesine,
Eriştiğim ansın,
Yegane esir olduğum sesine,
Hem kansın bedenime, hem ruhuma cansın...

Benim değil ne sözlerin,
Ne de ellerin,
Fark ettim ki uzaksın,
Uzaktasın,
Olmuşsun meğer,
Şimdi ellerin...

Ömer Dündar KAN - 24.05.2011

17 Mayıs 2011 Salı

BUGÜN ANLADIM

Üşümüş ellerim yokluğunda,
Bugün hissettim,
Özlemiş gözlerim meğer,
Bugün fark ettim,
Dile kolay gelen yokluğun,
Meğer çok zormuş gönle,
Bugün anladım.

Şimdi ellerinsin belki,
Asıl şimdi ölümsün,
Şimdi kaybedilmiş bir oyunun,
Son perdesiyim,
Bugün anladım.

Ben dolaşır dururum,
Sokaklarında deli divane,
Ardına bıraktığım her bir adımda,
Her şiire hecesin,
Benim adımda,
Gönlünde mi bilmem hala,
Senin bende olduğun gibi,
Bende durduğun gibi,
Benim adım da,
Aldığım her bir nefessin,
Bilmesen de,
Her soluğumun dumanısın ayazda…

Seni özledim bugün,
Bugün anladım…

Ömer Dündar KAN - 17.05.2011

8 Mayıs 2011 Pazar

YALNIZLIĞINI YAŞIYORUM

Gözlerim dalarken ufka sensizliğinde,
Yalnızlığını yaşıyorum, hayatın da sensizliğin de…

Seni söylerken güneş her sabah doğduğunda,
Yalnızlığını yaşıyorum, her an senin yokluğunda…

Her güzel sözü sana atfederken her nefesimde,
Yalnızlığını yaşıyorum, nefesimin her zerresinde…

Ömer Dündar KAN - 08.05.2011

29 Nisan 2011 Cuma

MEĞERSE

Bir ah değilmiş meğerse aldığım,
Eyvahmış,
Bir barınak değilmiş meğerse sığındığım,
Tapınakmış,
Bir olay diye düşündüğüm,
Meğerse kolaymış,
Bir hasret değilmiş meğerse çektiğim,
Kasvetmiş,
Bir ömürlük değilmiş meğerse sevgiler,
Bir anlıkmış,
Bir barış değilmiş meğerse hayat,
Savaşmış,
İlkbahar değilmiş meğerse yaşanılan,
Sonbaharmış…
Ömer Dündar KAN - 05.04.2011 

SEN


En son dizesisin şiirimin,
Bütünüyle seni anlatan ömrümün,
Bilirim ki son nefesisin,
Büyük kaçışımın kendimden,
En son varış noktasısın,
Benliğimi yitirdiğim,
Senliğimi kazandığımsın,
Şarkım, türküm, resmimsin,
Gölgemsin,
Yerdeki değil,
Uzayıp duvarlara yansıyan,
Benden büyük gölgemsin,
Öznemsin, yüklemimi tamamlayan,
Nesnenim,
Varlığımla renk kattığım,
Yokluğumla benliğini yitirmeyen,
Ben senim, sen olmaya çalışanım,
Ama sen ben değilsin,
Sen,
Sen sensin,
Bir daha gelmeyecek,
Bir daha yitmeyecek,
Bir daha gitmeyecek,
Diye beklediğim,
En son satırısın şiirimin,
Nedense esasını söyleyemediğim, lakin içine hapsolduğum, aşksın Nedensiz.
Ömer Dündar KAN - 27.03.2011

KORKARIM

Korkarım bir sen daha olmayacak hayatımda,
Korkarım güneş bir daha bu sabahki gibi açmayacak,
Korkarım senle birlikte gülücüklerim gidecek,
Korkarım sensiz yaşlanacağım bu dünyada,
Korkarım tutamayacağım ellerinden,
Korkarım yokluğunu hissedeceğim en derinden,
Korkarım, karanlıklara boğulup yok olacağım,
Korkarım, yokluğunda ben kaybolacağım,
Korkarım nefes almam güçleşecek,
Korkarım, evren değerini yitirecek,
Korkarım gün be gün solacağım,
Korkarım, her gün saçımdan bir tel yolacağım,
Korkarım, seslenmeyeceksin bana bir daha sevgilim diye,
Korkarım, üzüleceğim sana gitme, kal demedim diye,
Korkarım, yokluğunun adını hüzün koyacağım,
Ve korkarım, ömrümün sonuna dek gün sayacağım…


Ömer Dündar KAN - 02.03.2011 

DEĞİŞMİŞ


Değişmiş her şey evrende,
Ay değişmiş, güneş değişmiş,
Hava değişmiş, rüzgar değişmiş,
Deniz masmavi değilmiş,
Deniz değişmiş,
Değişmiş her şey çevremde,
Dostlar değişmiş,
Aynadaki çehrem değişmiş,
Kaybolduğum yollar,
Yoluna döktüğüm güller,
Her nefesim değişmiş,
Adımlarım değişmiş,
Bakışlarım,
Gözlerim, kalbim, ruhum,
Sevgim değişmiş,
Şiirlerim değişmiş,
Her satırda gözyaşlarım değişmiş,
İsmin değişmiş bendeki,
Kokun değişmiş tendeki,
Yarama merhem değişmiş,
Uzaklar değişmiş,
Yakınlar uzamış,
Yakın değişmiş,
Yazdığım harfler değişmiş,
Hecen değişmiş,
Sükuta saygı azalmış,
Diller değişmiş,
Sevinçler değişmiş,
Üzüntüler değişmiş,
Seneler geçmiş,
Saçlar değişmiş,
Geçmişe bakmışız,
Kaybolan yıllar,
Yaşananlar değişmiş,
Anlayacağın her şey değişmiş…
Sana gelinceye kadar her şey,
Sende bitinceye kadar her şey,
Senle gülünceye kadar her şey,
Senle ölünceye kadar her şey…
Ama her şey değişmiş, değişecek.
Bana kalacak tek şey,
Sen bile olmayacaksın,
Sadece sevgin,
Belki sevdan ve de aşkın,
Sadece bunlar olacak,
Ve yarım kalan ruhum,
An ve an daha da solacak…

Ömer Dündar KAN - 28.12.2010

YAŞAMAK MI BU?

Değişmiş hayatın anlamı sensiz,
Geçen her dakika, her saat densiz,
Yorgunum, bitkinim belki nedensiz,
Yaşamak mı bu, bence ölüm.

Kaybolan yıllara eyvahım,
Ulaşır mı bilmem, sana her ahım,
Geceden farksız sensiz, her sabahım,
Yaşamak mı bu, bence zulüm.

Terk edip gitmek belki çözüm,
Sana değil, ne sitemim ne sözüm,
Kan ağlar sensiz iki gözüm,
Yaşamak mı bu, yoksa ölmek mi gülüm?

Ömer Dündar KAN - 19.12.2010 

ELVEDA II

Her seferinde biraz daha yeniliyorum kendime,
Uzaklaşıyorum özümden de sözümden de,
Eziliyorum her defasında,
Daha çok yabancılaşıyorum;
Korkarım karanlık günler zamanı…
Darmadağın olan ne sadece hayatım ne de gençliğim,
Bedenimin her zerresi çaresiz, her zerresi perişan,
İntikamı acıdır aşkın;
Güzel günleri geçti,
Şimdi zor zamanlar; alınan intikam…
Kahretsin deyip geçemiyorsun,
Susamıyorsun da;
Haykırmak, bağırmak istesen de;
Aklın hücum ediyor;
Çare bu değil diyor,
Çare ne başı taşlara vurmak,
Ne başı alıp uzaklaşmak;
Ne de bir başına ağlamak..
Çare sende;
Ama sen…
Ama yoksun işte…
Yenilgiyi kabullendim,
Gururum yendi beni,
Sen yendin beni,
Aklım yendi beni,
Hislerimdi tek mağlup, ruhumdu, kalbimdi…
Karamsarım yine,
Uykusuz ve karamsar,
Geceyi dost edindim,
İçimi döktüm sayfalarca,
Hem içimi hem gözyaşımı,
Dinmek bilmedi bir türlü,
Elveda dedim,
Uzanınca gizlice,
Ağlama dedim…
Ne dinmek bildi ne dinlemek,
Susmadı ne hislerim ne gözlerim…
İşte karşındayım bitap halimle,
Son kez bakıyorum sana,
Son kez elveda diyorum sevgilim,
Elveda…

UÇURUM FASLI


Dokunmak evrendeki sonsuzluğun yanılgısına,
Hissetmek tüm çıplaklığıyla gerçeği,
Yanılmak, sorunlar içinde boğulmak,
Özlemek gerçek sandığın tüm yalanları…
Biçaresindir olanlara ve tüm söylenenlere karşı,
Ümitsizce beklemedesin; serzeniş ve dualarla,
Yönelircesine ölüme; susamışsın tüm benliğince,
Haykırmaktasın gerçekleri kendine kahkahalarla…
Matemindesin geçen günün, zamanın,
Ne geleceğe bakarsın ne anı yaşar,
Ne çevrene dürüstsün ne evrene ne de kendine;
Yalanlamaktasın kalbini, ruhunu,
Yarasındasın bedeninin, çürümekte olan…
Bir karanlıktır kaplayan etrafını,
Bir savaştır kendine engel, aşamadın bendini,
Bir tufandır kopan içinde, savrulan,
Kayboluşun mekâna değil, zamanadır;
Yenilişin insanlara değil kendinedir;
Zaferlerin sarhoşluğunda göremediğin,
Yanılgılarındır; çözemediğin…
Geçmedi mi vakti bu uykunun?
Yetmez mi bu kadar rüya; yetmez mi?
Bitmez mi artık inkârların bir türlü bırakamadığın?
Dön aslına; son ver artık şu uçurum faslına!

Ömer Dündar KAN - 22.09.2010

ÖZLEDİM


Kayda değer bir şey olmamış hayatımda senden başka,
Boşaymış dile getirilen ne varsa söylenen aşka,
Unuttun mu, özledin mi bilmem gayrı,
Çok zor geçer oldu günler senden ayrı.

Giden sen değilmişsin, kalbimmiş, ruhummuş meğer,
Bir an bile düşünme; azıcık özlemin varsa eğer,
Bilmem tek düşünen ben miyim, tek ağlayan,
Aşkını, sevgisini böyle çılgıncasına çağlayan.

GÜNEŞİN DOĞUMU

Geri dönüşün güneşin doğumuydu benim için,
Yokluğunda varlığını hatırladım her an için,
Ağladım, sessizce hıçkırdım için için,
Bir bilsen neler yapmazdım senin için.

Önünde diz mi çökmek gerek bilmiyorum,
Yalvarmak, haykırmak mı gerek sevgimi,
Ne zaman yapmak gerek bu devrimi,
Bilmiyorum, zamanı mı yoksa değil mi.

Hüsranı yaşamış her ruh aynı mı, sanmıyorum,
Doğru mu yoksa yanlış tanı mı, usanmıyorum,
Bu aşkın değil de neyin tanımı, görmüyorum,
Karanlığın, yokluğun delmiş yanımı, ölüyorum.

Ömer Dündar KAN - 05.08.2010

AŞK

Aşk; siyahla beyazı ayırt edememek,
Aşk; gitmek isteyip de gidememek,
Aşk; ölümü özleyip de istememek,
Aşk; taptaze bir bahar kokusu.

Aşk; nefes alıp da verememek,
Aşk; sevip de nefret edememek,
Aşk; bilineni bilememek,
Aşk; tezatların ölümsüz şiiri.

Aşk; kötüyü güzel görebilmek,
Aşk; kalbe sonsuza dek girebilmek,
Aşk; gönüldeki murada erebilmek,
Aşk; bir ressamın resmi.

Ömer Dündar KAN - 29.07.2010

YANLIŞLAR BENİMDİ

Dön; her neredeysen artık dön,
Sön; kalbimdeki yangın artık sön,
Yön; sana çıkıyor her yön,
Olmuyor, sensiz inan hiç olmuyor.

Nefesimi de aldın giderken,
Kalbimi de söktün giderken,
Benliğimi terk ettirdin;
Sen beni terk ederken.

Arar oldu gözlerim gözlerini,
Ellerim yapayalnız sen gittin gideli,
Özledim beni sevdiğini söyleyen sözlerini,
Artık yoksunuz; ne sen ne de sevgin…

Yanlışlar benimdi, sendin doğru;
Ancak affedilemez miydi; aklımdaki soru,
Farketmeden geliyorum sana doğru;
Olması gereken ne diye düşünmeden.

Ömer Dündar KAN - 28.07.2010

ÖZLEDİYSEN

Diler gönlüm son kez görmeyi,
Varıp yanına bu murada ermeyi,
Özümü, sevgimi önüne sermeyi,
Tüm kalbimle, ruhumu sana vermeyi.

Düşlerimde, hislerimde hep sen,
Her dokunuşum hep aynı ten,
Anladım ki sensiz hiçmişim ben,
Gel desem gelir misin, eğer özlediysen?

Ömer Dündar KAN - 31.07.2010

ÖZLEMİN

Özlemin bir alev, bir kor,
Sen bunu bilene değil,
Çekene bir sor,
Diyecektir elbet: “kolay değil, zor.”

Her bitiş bir başlangıçtır derler,
Her ölüm bir doğuş, bir uyanış,
Hayatın özünü bilenler,
İşte budur asıl yanış.

Farklı iki türkü de olsa; çalan,
Tüm farklılıklar aslında yalan,
Sevgidir, sevdadır aslolan,
Sevgindir, sevdandır sineme dolan.

Ömer Dündar KAN - 14.06.2010

REHBER

Bir masal tüm yaşananlar,
Gölgeden ibaret tüm insanlar,
Sessizliğin çığlığını duyanlar,
Bu dünyayı onlardır anlayanlar.

Zamana mahkum, esiriz biz,
Divane olmuş, sessiz sessiz,
Yolumuz uzun, gideriz biz,
Bu yolda mevcut tek iz; O'dur rehberimiz!

Ömer Dündar KAN - 14.05.2009

ARTIK ŞİMDİ KOLAY

Artık yasak sevmek bana,
Artık yasak gitmek bir daha,
Artık yasak sevilmek sana,
Artık yasak gülmek de konuşmak da.

Şimdi bitti kavgam olanlarla,
Şimdi bitti davam gidenlerle,
Şimdi bitti sevdam sevenlerle,
Şimdi bitti yaşam ölenlerle.

Kolay olandı senin yaptığın,
Kolay olandı; zoru oynadığın,
Kolay olandı beni yıprattığın,
Kolay olandı bütün yaşadığın.

Ömer Dündar KAN - 24.04.2010

İNSAN

Özledim,
Bütünüyle geçmişimi, yaşadıklarımı özledim,
Şimdi darmadağın herşey,
Karanlık, kasvetli ve soğuk,
Yaşamak zor; nefes almak zor;
Şimdi bütün evren boğuk;
Sarhoşu oynuyor gönüller,
Tüm evren bütünüyle serseri,
Büyüdük galiba,
Ancak yaş itibariyle,
Ne akılda ilerleme var,
Ne gönülde ne de sevgide,
Aslında küçülmüşüz gitgide.
Nedir derdimiz huzurla,
Çekemediğimiz nedir,
Bu kıskançlık, bu ihtiras,
Bu kin nedir; ne bela,
Anlaşılan şu ki;
Kendimizi yenmeliyiz,
Özümüzü yermeliyiz evvela.
Şimdi herşey uzak,
Sevgi de. ilgi de,
Şimdi herşey yalan,
Hayal de, gerçek de,
İnsan imiş aslolan,
Tüm evrendeki gerçekte.

Ömer Dündar KAN - 24.04.2010

DİRİLİŞ

Yaşam kavgası verirken gizlice,
Yenmeye çalışıyorum kendimi,
Bu fikir zor olsa da; delice,
Aşmaya çalışıyorum bendimi.

Yasaklar delinmiş bir bir,
Özlemler unutulmuş habersiz,
Sıcaklar artık zemherir,
Öncelikler şimdi değersiz.

Diriliş, uyanış, yükseliş,
İsyan, direnç, serzeniş,
Her başlangıç aslında bir bitiş,
Her bitiş; yeniden diriliş.

Ömer Dündar KAN - 22.04.2010

GİDENLERE

Biliyorum bugün doğumgünün,
Uzakta da olsan kutlu olsun,
Elin de olsan mutlu olun,
Kıyamam ne sana ne de gözyaşlarına.
Acısı belki hiç dinmeyecek,
En az içimdeki özlem kadar alevlenecek,
Gitti diyeceğim belki bir gün,
İtiraf etmek çok zor olsa da
İtiraf edeceğim her gün.
Yaşanmadı sayacağım herşeyi,
Ne gördüğümüz düşleri,
Ne de kurulan hayalleri,
Ne verilen ödünleri,
Ne de anılan sözleri.
Yaşanmadı sayacağım herşeyi.
Şimdi uzaktasın,
Benden gizli bir tuzaktasın,
Şimdi sahte yüzlere gülüyor kalbin,
Şimdi sahte sözlerdesin.
Ne ben varım yanında ne de güneşin,
Çünkü güneş benim senin için,
Ben de bir eşin.
Söz verdim ağlamayacağım,
Söz verdim sözümü tutacağım,
Artık kaybolan hayalinle,
Ben de herşeyi yakacağım.
Umursanmadım belki de hiç,
Ne severken ne sevilirken,
En zoru da bu değil mi,
Herşeyi anlamak, sen giderken.
Erdi mi sonunda başın göğe,
Ne ben varım hayatında,
Ne adım ne de sanım,
Artık mutlu mu ellerin,
Artık kutlu mu gözlerin,
Ne beni tutabilecekler ne de görecek,
O günler biliyorum elbet gelecek.
İsyanlarım, haykırışlarım,
Duyunda yalvarışlarım,
İçini acıtacak her an,
Tenindeki karışlarım.
Terk-i diyar eyledin,
Gönlümden uzaklara,
Bana yalan söyledin,
Düşürdün tuzaklara.
İnandım her sözüne,
Kalbimdeki her izine,
Yasaklar getiriyorum,
Hem adına hem yüzüne.
Unutma, her daim sev beni,
Aşkımla savrul her an,
Bentler kur kalbine,
Aşsın bendini, taşsın gönlüne.
Biliyorum okuyacaksın,
Bu satırları bir bir,
Belki içini acıtacak,
Belki de sadece bir tebessüm uyandıracak,
Ama er ya da geç,
Tüm gerçekler açığa kavuşacak.
Bitmedi dedim, inanmadın,
Sevdiğim dedim, güvenmedin,
Bir yalanım olmadı,
Bilsen de,
Hep bilmezleri oynadın, bilemedin.
Bu akşamlık bu kadar benden,
Ne seviyorum,
Ne de nefret ettim senden.

Ömer Dündar KAN - 09.04.2010

THE LOVE & THE GRIEF

To live with your love in the same city,
To get from a girl, electricity,
Not to know the future, ambiguity,
To be ready for everything, availability.

To move, to do what your hearth tells,
To be inside of your hearth's cells,
To break up looks like going to hells,
Instead of living together in the dells.

Are you really going?
Finally you are doing?
I wil alwaysl call you as hearth breaker,
You will not be again my hearth's hacker!

Ömer Dündar KAN - 05.04.2010

DÖN

Dönüp de bakınca maziye,
Meraklı gözlerle,
Çıkınca geçmişte uzun bir geziye,
Özlenen ve yoğun hislerle.

Nasıl korkmazsın gelecekten,
Bilinmezi öylece beklemekten,
Dert üstüne derdi eklemekten,
Gerçekleri birer birer söylemekten.

Ey üstadım dön gel kendine,
Biliyorum, sığmasan da bendine,
Bu acılar, sızılar dine dine;
Var özüne; dön sözüne; yine.

Ömer Dündar KAN - 29.03.2010

SON KEZ

Artık çalmıyorsun her dakika kapımı,
Artık bakmıyorsun bana eskisi gibi,
Artık dindirmiyorsun acımı,
Tam aksine çalıyorsun benden ilacımı.

Muhtacım sevgine, dilencinim,
Hasretim sözlerine, esirinim,
Esaretim gözlerine, sevgilim;
Neler yaşansa da ben sadece seninim.

Düşüncemde, hislerimdesin,
Her anımda, her nefesimdesin,
Haykırışım, yalvarışım her sesimdesin;
Özledim artık gel; özlemimdesin.

Ömer Dündar KAN - 25.01.2010

ARTIK

Artık çalmıyorsun her dakika kapımı,
Artık bakmıyorsun bana eskisi gibi,
Artık dindirmiyorsun acımı,
Tam aksine çalıyorsun benden ilacımı.

Muhtacım sevgine, dilencinim,
Hasretim sözlerine, esirinim,
Esaretim gözlerine, sevgilim;
Neler yaşansa da ben sadece seninim.

Düşüncemde, hislerimdesin,
Her anımda, her nefesimdesin,
Haykırışım, yalvarışım her sesimdesin;
Özledim artık gel; özlemimdesin.

YOKSUN

Dinledikçe gecenin sessizliğini,
Dalıyorum uzaklara,
Duydukça ruhumun sensizliğini,
Düşüyorum tuzaklara...

Hani tutardın ya ellerimden,
Hani koyardın ya başını omzuma,
Hani akardın ya gözlerimden,
Senin olan ruhuma...

ELVEDA

Çıkıyorum son kez uğradığım kalbinden,
Gidiyorum uzaklara, kaçıyorum senden,
Veda eden o bakışı bile atmadan,
Pervasızca uzaklaşıyorum, ardıma dahi bakmadan.

Belki hata, belki de yanlış,
Ama bitsin bu yalvarış,
Bitsin ruhumdaki boğucu yakarış,
Bu senden, geçmişimden son kaçış...

Uzaktın bana, kalbinle asla;
Mantığın, düşünelerinle; yasla,
Ruhun sevse de ihtirasla,
Uzaktın bana, yabancıydın geçmişe kıyasla...

Sakın düşünme affedeciğimi,
Seni bir daha özleyeceğimi,
Sevgini kalbimde besleyeceğimi,
Artık elsin bana; mahvetme geleceğimi...

Bu ne kindir ne de nefret,
Haydi durma itiraf et,
Geçsin ruhumdaki buhran, kasvet;
Gidiyorum, son defa hakkını helal et.

Yeni bir hayat kurmuşsun kendine,
Yalan bulmuşsun,
Gülen yüzün; ağlayn kalbinin aksine,
Kendine yeni hayaller uydurmuşsun.

Bir savaş başlatmıştım kendime,
Son yenilgiyi görmeyeceğim bir savaş,
Meğer aldanmışım, inanmışım zihnime,
Yorulmuşum, bırakmışım yavaş yavaş.

Hatırlar mısın geceyi nasıl sabah ettiğimizi?
Hatırlar mısın küsünce neler çektiğimizi?
Hatırlar mısın birbirimize nasıl yettiğimizi?
Hatırlamazsın; yoksa dönerdin, bırakmazdın geçmişimizi.

Demek buydu o öve öve bitiremediğin sevgin,
Demek ben büyüttüm; bir deniz dedim bir engin,
İşte şimdi çıktı ortaya asıl rengin,
Hayır, bu ne bir nefret ne de kin!!!

Hani demiştim ya sana kaybettim güvenimi,
İnsanlara, hayata, tüm yaşananlara,
Bakıyorum da şimdi olanlara,
Asıl şimdi yitiriyorum tüm direncimi.

Artık yoksun ya,
Güneş eskisi gibi doğmuyor,
Artık ilk ışıklarıyla "Merhaba" demiyor,
Bakmıyor bile; çünkü yoksun ya...

Kelimeler şimdi geliyor dilime,
Ellerin değmiyor ya artık elime,
Söyleyecek son söz, son kelime;
Elveda! sadece ELVEDA...!!!

SENİ BANA SENİ BENDEN

bir şiir seni bana anlatan,
bir rüya seni bana gösteren,
bir hayat seni bana yaşatan,
bir dilek seni bana özleten...

bir hayal seni bana süsleyen,
bir merak seni bana gizleyen,
bir ömür seni bana bekleten,
bir sevgi seni bana isteten...

bir uçurum seni benden koparan,
bir boşluk seni benden kaçıran,
bir ölüm seni benden ayıran,
bir ayrılık seni benden götüren...

Ömer Dündar KAN- 09.10.2009

BELKİ BİR GÜN AKLINA DÜŞERİM

Belki birgün aklına düserim...
Hatirlarsin belki tekrar,
İcin yanar; kalbin sızlar,
Eski günlerin hatirina
Belki birgün aklina düserim...

Atmaz kalbin belki bir an,
Nefes alamazsin,
Oldugun yerde bir gül gibi,
Donar kalirsin,
Belki birgün aklina düserim...

Birden firtina gibi kopar hickirigin;
Bir yagmur damlasi gibi saf, temiz
Gözyasin bir damla da olsa akar belki,
Tutamazsin kendini,
Belki birgün aklina düserim...

Gecenin sessizliginde uyurken,
Rüyana gelirim belki,
Birden uyanir, kalkarsin;
Etrafina bakarsin ve
Belki birgün aklina düserim...

Hatiralar hücum eder aklina,
Gecmisi anarsin bir ah cekerek,
Sonra birden gülersin;
Ardindan aglarsin istemeyerek
Belki birgün akilan düserim...

Ruhum dolanır cevrende göremezsin,
Esir düsersin perdelerine,
Adini anar dudaklarım,
Hissedemezsin; duyamazsin ama
Belki birgün aklina düserim...

Hüzünlenip yagmurda yürürsün,
Her damlada yüzümü görürsün,
Aklın silmistir belki beni,
Kalbin hatirlatinca bir an;
Belki birgün aklina düserim...

Bensiz yoksun aslinda sen,
Bensiz bir hicsin farkindaysan,
Cagir lütfen aklindaysam,
İnan cikar gelirim,
Belki birgün aklina düseirm...

Kulaklarında cinlanir sesim,
Dudaklarinda okunur ismim,
Her anin benle gecmese de;
Sadece bir gün,
Belki birgün aklina düserim...

Sonunda elveda dersin,
Unutur sen de gidersin,
Ardina bile bakmadan
Terkedersin birgün umursamadan,
İste o gün aklindan cikarim...

Ömer Dündar KAN- 08.10.2009

SENDE YA

sanki yaşamıyorum;
sen gittin ya,
nefes alamıyorum;
beni terkettin ya.

tad alamıyorum;
artık yoksun ya,
sana doyamıyorum;
şimdi uzaksın ya.

kendim olamıyorum;
yarım sende ya,
bir yol bulamıyorum;
diyarım sende ya.

Ömer Dündar KAN- 07.10.2009

BİLMEK, GÖRMEK, SEVMEK

bilmek, bir gerçeği yanlıştan ayırtetmek,
bilmek, bir doğruyu bin yanlışa tercih etmek,
bilmek, dünyayı baştan sona çevrelemek,
bilmek, en başından sonuna hayatı sevebilmek.

görmek, zamanlar arası geçişi hissetmek,
görmek, karanlıkta da olsa aydınlığı sezebilmek,
görmek, gözle değil ruhla teyid etmek,
görmek, çevreni değil evreni görmek.

sevmek, geçmişi kabullenip geleceğe eğilmek,
sevmek, türlü kusurları görmezden gelmek,
sevmek, uğruna Ferhat gibi dağları delmek,
sevmek, gerekirse feda edip can verebilmek.

Ömer Dündar KAN- 12.09.2009

BİR BİR

bir diyarı terk değil,
bir zamanı terk belki de.

bir kaçış asla değil,
bir yok oluş ülküde.

bir kadere yenilme değil,
bir tutsaklık tabiki de.

bir gözün nazarı değil,
bir yılmışlık bizimki de.

bir derde deva değil,
bir yaraya tuz sizinki de.

bir limandan kalkış değil,
bir macera deminki de.

bir yaşamın sonu değil,
bir ölümün ilki de.

Ömer Dündar KAN- 04.09.2009

YALNIZ

bazen yalnız hissedersin,
etrafın kalabalık da olsa,
susarsın, ölece kalıp dinlersin,
söylenecek sözün de olsa.

karanlıktır, ay da güneş de,
uzaktır en yakınlar,
yalandır tüm doğrular,
terstir dünya; evren de çevren de.

yağmur vardır gözlerde,
hüzün dolu sözler de,
yalnızlığı oynarsın,
geçmişteki izlerde.

yar artık şu karanlığı,
gör artık ufku, aydınlığı,
bil sahibini, duy sesini,
hisset ruhunda O'nun nefesini.

yalvarışım O'na, dualarım,
serzenişim kendime, isyanlarım,
yakarışlar ruhuma, nüanslarım,
feryatlarım dostuma, eyvahlarım...


Ömer Dündar KAN- 25.08.2009

YENİDEN BULUŞMA

bir aydınlığın yok oluşu gözümde,
umursamadan geçen zamanın yok oluşu,
bütünüyle ürpertici haykırışlarım,
ruhumun tenimi yeniden buluşu...

karamsarlıktan çıkış, yeni bir hayat,
batan güneşe, solan çiçeğe inat,
vazgeçilmez, terkedilmez bir tat,
ruhumun tenimi yeniden buluşu...

geçmişin özlemi, geleceğe hasret,
bugünün varlığı, benliğin doğuşu,
kaybolan zamana, yok olana kahret,
ruhumun tenimi yeniden buluşu...

Ömer Dündar KAN - 10.06.2009

YİNE

yine sitemkar seslerini duyuyorum kalbimin,
yine yalnızlığımı sorguluyor sessizce,
yine büsbütün korkuyorum, titreyerek,
yine bitiyorum, yine yok oluyorum sensizce...

yine uzaklara dalıyorum sen yokken,
yine hasretindeyim, yine bekliyorum ümitsizce,
yine yalvarıyorum, geri dön, benim ol diye,
yine tükeniyorum; yine yok oluyorum gizlice...

yine çaresizim, yine delirmiş, yine bozgun,
yine anıyorum gecen yılları pervasızca,
yine yoklugunu hissediyorum, yine boğuluyor,
yine çıldırıyorum, yine yok oluyorum bensizce...

Ömer Dündar KAN- 25.05.2009