Dokunmak evrendeki sonsuzluğun yanılgısına,
Hissetmek tüm çıplaklığıyla gerçeği,
Yanılmak, sorunlar içinde boğulmak,
Özlemek gerçek sandığın tüm yalanları…
Biçaresindir olanlara ve tüm söylenenlere karşı,
Ümitsizce beklemedesin; serzeniş ve dualarla,
Yönelircesine ölüme; susamışsın tüm benliğince,
Haykırmaktasın gerçekleri kendine kahkahalarla…
Matemindesin geçen günün, zamanın,
Ne geleceğe bakarsın ne anı yaşar,
Ne çevrene dürüstsün ne evrene ne de kendine;
Yalanlamaktasın kalbini, ruhunu,
Yarasındasın bedeninin, çürümekte olan…
Bir karanlıktır kaplayan etrafını,
Bir savaştır kendine engel, aşamadın bendini,
Bir tufandır kopan içinde, savrulan,
Kayboluşun mekâna değil, zamanadır;
Yenilişin insanlara değil kendinedir;
Zaferlerin sarhoşluğunda göremediğin,
Yanılgılarındır; çözemediğin…
Geçmedi mi vakti bu uykunun?
Yetmez mi bu kadar rüya; yetmez mi?
Bitmez mi artık inkârların bir türlü bırakamadığın?
Dön aslına; son ver artık şu uçurum faslına!
Ömer Dündar KAN - 22.09.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder